Yönetici Gelişim Atölyesi, bu alanda başarılı olmak isteyen kişilere, orta ve üst düzey yöneticilere yönelik hazırlanan uygulama ağırlıklı bir eğitim programdır. Yönetici Gelişim Atölyesinde aşağıdaki konularda kendinizi geliştirebilirsiniz. Her atölye çalışmasının içeriği katılımcılardan gelen ön kayıt formundaki talepler doğrultusunda son halini alır. Atölye çalışmalarında yer alan temel konulara ilave olarak, katılımcı bazında özelleştirmeler yapılır. Atölye çalışmaları öncesinde kişisel testler ve atölye kapsamında yer alan konularda sahip olunması gereken temel yetkinliklerin ölçümü yapılır. Yapılan özelleştirmeler sonucunda her atölye çalışması benzersiz hale gelir. Atölye çalışmaları yaklaşımını öğrenmek için burayı tıklayın
Çalışanlarınızı harekete geçiren nedir? Her sabah evden çıkıp işyerine geliyorlar. Günlük yaşam sürelerinin neredeyse üçte birini sizin şirketinizin başarılı olması için harcıyorlar. Aldıkları maaştan çok daha fazlasını katma değer olarak yaratıyorlar. Bunu neden yapıyorlar? Neden bir başka şirket veya kendi işletmelerini kurmak yerine sizin şirketinizi tercih ediyorlar? Belirlediğiniz şirket hedeflerine ulaşmak için gösterdikleri bu yoğun çabanın nedeni ne? Bu sabah şirket yönetimindeki bir kişi olarak bu sorularla işe başlayın. Bugüne kadar görmediğiniz veya duymadığınız neleri fark edersiniz?
Bir konuya Odaklanmak,
başarının ön koşuludur.
Yönetici Gelişim Atölyesinde bu soruların yanıtları ile çalışmalara başlarız. Başarı için üç unsurun bir arada olması gerekir.
Bunlar: 1. İşi yapmak için duyduğunuz istek, 2. Doğru zamanda, doğru şekilde yapabilmek için gerekli kabiliyetlere sahip olmak ve
3. Sadece işi tamamlamak için gereken odaklanmayı, zamanı ve kaynakları sağlamak. Bunlardan birisi eksik olduğunda aşağıdaki yanıtlar ortaya çıkar;
Sizin şirketinizde en çok hangisi kullanılıyor? Atölye çalışmalarından bunların ortaya çıkış nedenlerini ve nasıl çözülebileceğini öğrenirsiniz. Bir sonraki atölye konumuz ise yöneticilik, liderlik ve koçluk kavramları üzerinedir.
Toplumsal değişimlere baktığımızda, yaşanan dönemler beş temel çağa ayrılır. Yukarıda sıralaması göreceğiniz bu çağlardan bilgelik dönemi içerisindeyiz. Prof. Peter F. Drucker’ın 2000 yılında yazdığı makalede belirttiği gibi, günümüzde bilgiye ulaşmak her geçen gün kolaylaşmaktadır. Sorun artık bilmek değil, neyin, nasıl ve hangi düzende uygulamaya konulacağıdır. Bunun için insanların kendi kendilerini yönetmeyi öğrenmeleri gerekiyor. Bu yaklaşımı hayata geçirmek söylendiği kadar kolay değildir. şirket yönetim modellerine baktığımızda da bunun yansımalarını kolayca görebiliriz.
Bugüne kadar danışmanlık ve eğitim verdiğimiz 104 farklı sektördeki, 370 şirkete baktığımızda yönetim açısından dört çağın yaşandığını gördük. Bunlar; yöneticilik, liderlik, koçluk, kendini yöneten ekipler dönemi olmak üzere dörde ayrılır. Sizin şirketinizin hangi çağda olduğunu aşağıdaki bilgilere bakarak belirleyebilirsiniz.
İşletme yönetimi alanında yapılan kavram tartışmalarına baktığımızda, yöneticilik eski moda, liderlik zamanı geçmek üzere, şimdi koçluk zamanı gibi yaklaşımları görüyoruz. Öncelikle bu kelimelerin sonundaki “lik-luk” ekine bakalım. Türkçe’de bu ekler yapım eki olarak geçiyor. Yani Lider, yönetici ve koç diye bir şey var. Yapım eki, adı üstünde bu kavramları yapmak, yerine getirmek demek. Peki, yaparken bunlardan birisinin diğerine üstün olduğunu veya daha iyi olduğunu nasıl anlayacağım? Aynı anda kullanamaz mıyım? Bir seçim yapmak zorunda mıyım? Bana sorarsanız tabii ki hayır.
Yöneticilik
Liderlik
Koçluk
Lider – Yönetici – Koç
Her şirketin yönetimi bu dört aşamadan geçer. Şirketin hangi modelde, ne kadar süre kalacağı yönetici kademesindeki kişilerin gelişim düzeyine bağlıdır. Bazen şirketin bir bölümü 3'üncü aşamada iken, bir başka bölümü henüz 1'de olabilir. Yönetici Gelişim Atölyesinde yapılan çalışmalar ve uygulamalarla bu aşamalarda ortaya çıkan sorunları nasıl çözümleyeceğinizi ve bir sonraki aşamaya geçmek için neler yapmanız gerektiğini öğrenirsiniz.
Tüm değişim kararları yönetim seviyesinde verilir. Bir konuda değişime karar vermeden önce yukarıdaki üç temel bilgiye sahip olmak gerekir. Yönetimin diğer çalışma alanlarında olduğu gibi değişim sürecinde de ilgili taraflarla yapılacak görüşmelerde ortak bir noktaya gelmek başarıyı doğrudan etkiler. Bu nedenle Yönetici Gelişim Atölyesi bir sonraki eğiim konusu müzakere teknikleridir.
Müzakere Teknikleri Eğitimi
Karşılıklı bağımlılık iş hayatının olmazsa olmaz koşuludur. Farklı beklentiler, farklı bakış açıları, çoğu kez de çatışan amaçlar iş yaşamının doğal bir parçasıdır. Başarılı bir müzakere tüm tarafların kazançlı çıktığı bir denge durumudur.
Bugün iş dünyasındaki uzlaşma, genellikle olması gerektiğinden daha karmaşıktır. Öncelikle kendinizi büyük düşünmeye hazırlarsanız, konularda en üst noktayı hedeflerseniz, müzakereleri en verimli biçimde sonuçlandırabilirsiniz. Yönetici Gelişim Atölyesi uygulamalarında; bütün kuralların, sayıların ve tahminlerin her an değişebileceğini hesaplayarak kendinizi değişen durumlarda konuya hakim olmaya hazır hale getirirsiniz.
Değişimin bu kadar hızlı ve belirsiz olduğu bu dönemde, başarılı yöneticilerin hepsi bugünü doğru okuyan ve geleceği öngörebilen kişiler olması tesadüf değildir. Yaptığınız müzakereler için, değişimi yönetebilmek başarının ön koşuludur. Müzakerelerde doğru sonuçlara ulaşmak için iyi yapılmış analiz çalışmalarına ihtiyaç var. Bunun için soruna doğru ve gerçekçi bir bakış açısıyla yaklaşmanız gerekir. Atölye çalışmalarında müzakerelerde kullanabileceğiniz analiz tekniklerini uygulayarak öğrenirsiniz.
Müzakere bir karar alma sanatıdır. Müzakerenin başarısı, yöneticinin yapılan analiz çalışmasından yararlanarak “etkili” bir karara ulaşıp ulaşmadığıyla ölçülür. Etkili bir karar ise ancak bir yöneticinin araştırmadan elde ettiği bilgileri kendi kişisel bilgileriyle birleştirmesiyle alınır. Bu arada alınan karar uygulamaya dönüşmedikçe yapılan müzakere çalışmalarının bir anlamı yoktur. Doğru karar, uygulanabilen karardır. Atölye çalışmaları ile alınan kararların kolayca nasıl uygulanabileceğini görürsünüz.
Peter F. Drucker karar sürecindeki uygulama adımını şöyle tarif ediyor:
“ Alınan kararı uygulama görevinin ve sorumluluğunun kime ait olduğunu mutlaka açıkça belirlemek gerekir. Eğer kararı alıp sorumluluk ve yetkiyi saptamazsak sadece bir niyet beyan etmiş oluruz. Karar almış olmayız.”
Bazı insanlar karşılıklı görüşmelerde konuşulan konulardaki isteklerini kabul ettirdiklerini, bazılarının ise konuşulan konuları daha karmaşık, içinden çıkılmaz hale getirip işi veya olayı kilitlediklerine dikkat ettiniz mi? Bir işi bitirip konuyu kendi istediğiniz şekle getirmek, müzakere ve karar alma kabiliyetlerinizin gelişim düzeyine bağlıdır.
Tek bir hedef belirleyerek tüm bölümlerde başarı sağlanabilir mi?
Hedef Odaklı Yaratıcı Takımlar Eğitimi
Takım Çalışmasının başarılabilmesinde en önemli faktör, takım içerisindeki iletişim ve ilişkilerdir. Kendilerini ve takımın diğer üyelerini çok iyi tanıyan, her üyenin takım içerisindeki rolünün ve değerinin farkında olan bireyler ancak etkin ve sağlıklı iletişim kurabilir ve sinerji yaratan etkin bir takım olabilirler. Bunu sağlayacak olan en önemli unsur, takımı yöneten lideridir.
Bir işletmede yöneticiler ve çalışanlar ne kadar yüksek nitelikli olursa olsun, eğer o işletmede etkin bir takım çalışması yapılmıyorsa, başarıya ulaşmak güçtür. Takım çalışması olmayan işletmelerde, bireysel performanslar gerçek verimliliği ortaya çıkarmakta yetersiz kalır.
Takımların başarılı olması için hedef belirlenmesi, bu hedeflere ulaşılıp ulaşılmadığının ölçümlenmesi, performansı artıran en etkin yöntemdir. Hedef belirlemede kişilerin yaratıcı yönlerinin ortaya çıkarılabilmesi ve hedef oluşturma aşamasına katılımları, takımların başarısını etkileyen faktörlerden birisidir. Amaç ve hedeflerin nasıl tanımlandığı, hedefler arasında kurulan ilişkiler ve bunların stratejik planla bağlantıları önemlidir. Hedef odaklı takımlar oluşturmakla iligli sorunlardan birisi kurumsal hedeflerin bireysel hedeflere dönüştürülmesidir.
Sizi rakiplerinizden ayıran şey, çalışanlarınızın bilgi, beceri, kabiliyet ve bağlılıkları ile ortaya çıkan performanslarıdır. Bu taklit edilemez rekabet gücünüzü oluşturur.
Şirket ve çalışanlar için tek bir hedef belirlesek ve bütün herkes sadece bu hedefi gerçekleştirmek için çalışsa başarılı olurmuyuz?
Hedefimiz: Müşteri ihtiyaçlarını karşılamak için gereken zamanı ve kaynakları ... oranında nasıl azaltabiliriz? Oran bölümünü ihtiyacınıza göre siz doldurun, % 1'de olabilir % 20'de. Sonra bu hedefi tüm çalışanlarınızla paylaşın. Müşteri kavramını sadece hizmet verdiğiniz şirketlerle veya kişilerle sınırlamayın. Muhasebe, teknik servis, depo, satış gibi sizle iletişim halinde olan herkes sizin müşterinizdir. Öncelikle kimlerin sizin müşteriniz olduğuna dair bir liste hazırlayın. Sonra bu müşteri ile olan iletişim ve iş süreçlerinizi yazın. Bunları daha az zaman ve daha az kaynak harcayarak nasıl kolaylaştırabilirsiniz.
Yönetici Gelişim Atölyesinde bir sonraki eğitim konusu en çok zaman harcanan toplantı yönetimidir.
Toplantı Yönetimi Eğitimi
İnsanların pozisyonları yükseldikçe daha çok toplantıya katılırlar. Yapılan araştırmalar bazı yöneticilerin toplam çalışma saatlerinin yüzde 90’lık kısmının toplantılarda geçtiğini göstermektedir. Bununla birlikte aynı araştırmalar, birçok yöneticinin ise katıldıkları toplantı sürelerini zaman tuzağından başka bir şey olarak görmediklerini göstermektedir.
Şimdi uygularsanız,
kolay öğrenirsiniz.
Toplantılar, her yönetici için katılımcı-demokratik yönetim modelini uygulayabilmek için astlarını karara katma sürecidir. Önümüzdeki yıllarda kurumlarda yapılan toplantıların sıklığının daha da artacağını biliyoruz. Çünkü toplam kalite yönetimlerinin özü ekip ve ortak akıl çalışmalarıdır. Ekip çalışmalarında toplantılar başlı başına bir unsurdur. Ekipler, toplantılar aracılığı ile birlikte nasıl çalışılacağını öğrenir.
Genel olarak toplantı, birden çok kişinin, bir sorun, bir olay veya olgu üzerinde görüşme yapmak amacıyla bir araya gelmelerine denir. Toplantıların; bilgi almak veya haber vermek, sorunları ortaya çıkarmak, karar almak ve sorun çözmek ile katılımcı yönetimi gerçekleştirmek üzere dört temel işlevi vardır. Bu temel işlevlerin yerine getirilmesinde, farklı toplantı türü veya çeşitlerinden yararlanılmaktadır.
Birçok kişiye aynı anda bilgi aktarılması ve bir karar alınması gerekiyorsa, koordinasyona ve ortak akla ihtiyaç varsa, toplantı yapılmasına ihtiyaç var demektir.
Yönetici Gelişim Atölyesinde daha az süre harcayarak verimli toplantılar yapmayı uygulayarak öğrenirsiniz. Atölye çalışmaları stratejik plan eğitimi ile devam eder.
Stratejik Planlama Eğitimi
Sizin bir planınız yoksa, başka planların bir parçası olursunuz.
Stratejik plan sizin geleceğinizdir. Pek çok işletme, geleceğe yönelik hedefler yerine bugünün hedefleriyle uğraşmaktadır. Her şirket kendi alanında en iyisi olmayı, mükemmeli yakalamayı ister, bu amacı gerçekleştiremediğinde ise, yönetim hatayı değil hatalıyı aramaya başlar.
Yapılan incelemeler yaşanan hataların % 82'sinin planlardan kaynaklandığını göstermektedir. İyi bir gelecek, gerçekçi hedefler, katılımcı bir yaklaşım ve doğru yapılan bir stratejik planlama ile mümkündür. Stratejik olarak düşünmeden yapılan planlar ise sadece istek olmaktan öteye gidemez.
Stratejik planlama, sıradan bir uzun vadeli plan değildir. Ulaşılmak istenilen, sonuca giden yolda rakiplere üstünlük sağlayacak, aynı anda birkaç fonksiyonu birlikte değerlendirebilecek, uzun vadede yapılan planların izlenmesine, kontrol edilmesine olanak sağlayacak bir yönetim aracıdır.
Stratejik planlama çalışmaları yönetimin en önemli fonksiyonlarından birisidir. Kaptan köşkü geminin nereye gideceğini belirlemiyorsa, işiniz rüzgar ve denizin koşullarına kalır. Yapılacak çalışmaların sonucu tüm şirketi etkiler. Stratejik planlar çalışanların katılımı ile yapılırsa, herkes sahiplenir. Yöneticilerin rolü burada devreye girer. Birlikte ortak akıl çalışmaları ile bu süreç kolayca hazırlanabilir ve uygulanabilir. Bu sayede elde edilen başarı herkesin olur.
Yönetici Gelişim Atölye çalışmalarında farklı sektörlerdeki planlar ve uygulamalar birlikte incelenir. En iyi örnekler ve başarı hikayeleri paylaşılır. Bu eğitim bölümü sonunda hemen uygulayabileceğiniz bir yol haritasını elde edersiniz. Atölye çalışmaları yönetim becerileri geliştirme eğitimi ile devam eder.
Bugün, dünden farklı değilse, yarın da bugün gibi olacaksa o yerde değişime ihtiyaç yoktur. Değişimin olduğu yerde lidere ihtiyaç vardır. Son yıllarda giderek artan bir oranda liderlikten bahsetmemizin sebebi, bugüne kadar görülmemiş hızda bir değişimin içinde olmamızdan kaynaklanıyor. Yukarıda 1960 yılından günümüze şirketlerdeki yönetim ve uygulama değişimleri yer alıyor. Geçmişten bugüne kadar olan trendlere baktığımızda bir çoğunun halen geçerli olduğunu ve uygulandığını görüyoruz. Örneğin Türkiye'de bir çok sektör bugünlerde kümelenmeyi konuşuyor, bu yaklaşım 50 yıl önce başlamıştı. Şimdi fark etmemiz sizcede biraz garip değil mi?
Yönetici Gelişim Atölyelerinin bu bölümü 1960'lı yıllardan günümüze bu alanda yaşanan değişimleri ve şirketlere olan etkilerini inceleyerek başlamaktadır.
Yönetim Becerileri Geliştirme Eğitimi
Günümüz şartlarında işletmeler arasında farkı belirleyen ana faktör insandır. Gerek çalışan, gerekse yöneten olarak işletmelerdeki insanların işlerini, kendi performans sınırlarını sürekli geliştirerek yapmaları gerekir.
İşletmelerde, kurumsal hedefler için mevcut insan kaynağını tüm yönleri ile yöneterek ve yönlendirerek geliştiren ve kişisel yetkinliğini, becerilerini her geçen gün arttıran yöneticiler başarılı olabilir.
Yöneticiler görevlerini etkin ve verimli bir şekilde yapabilmek için bir takım nitelik ve özelliklere de sahip olmalıdırlar. Olgun davranabilen, kendine güvenen ve başkalarına güven verebilen, samimi ilişki kurabilen ve empati yapabilen, ileriyi görebilen yöneticiler çalıştıkları işletmelerin başarısında önemli bir rol üstlenmektedirler.
DEĞİŞMİYORSANIZ,
GELİŞEMEZSİNİZ
Yöneticilerinin, yönetim ve liderlik becerilerinin geliştirilmesi yolu ile çalışanların motivasyonu ve iş verimi üzerinde olumlu gelişmeler elde etmek için, tüm yönetim faaliyetlerinde profesyonel bir anlayışın yerleştirilmesi önemlidir.
Yönetici Gelişim Atölyeleri zamanınızı ve yaşamınızı daha verimli nasıl kullanabileceğinizi öğreneceğiniz bir bölümle tamamlanıyor.
Sonuç Odaklı Yaşam ve Zaman Yönetimi Eğitimi
Zamanı yönetmek, kendimizi yönetmektir. Kendimizi yönetemiyorsak, zamanı nasıl yönetiriz.
Yapılan araştırmalar; % 87'imizin eve iş götürdüğünü, % 66'imizin ayda en az bir hafta sonu çalıştığını, % 54'ümüzün çocuklarımızla haftada 2 saatten az zaman geçirdiğimizi ortaya koymaktadır. Bugün yaşadığımız iş ortamı ve çalışma düzenimiz nedeni ile kendimizi çok çabuk tüketmekteyiz.
Uzun süreler para kazanmak için kişisel sağlığımızı kaybediyoruz. Sonunda eski sağlıklı günlere geri dönmek için bu sefer kazandığımız parayı tüketiyoruz. Kısır bir döngü içindeyiz sanki. Yaşamdan keyif almak yerine bir çok şeyi emekli olacağımız günlere erteliyoruz. Bu yaklaşımda bireysel stres düzeyimizi her gün arttırıyor. Zamanı bir türlü dengeleyemiyoruz. Keşke bir gün 48 saat olsa.
İletişim teknolojilerinin artması ile hayatımızın büyük bir bölümü internete bağlı olarak geçiyor. İş yapmadığımız zamanlarda sosyal medyadayız. Tüm bu karmaşanın içinde yeni bir yol bulmaya ihtiyacımız var.
Atölye çalışmalarının bu bölümünde bireysel kapasitenizi nasıl geliştireceğinizi öğrenirsiniz.
Eğitim Başlangıç Tarihleri
22-25 Ağustos 2022 - 4 Gün
Eğitim Süresi: 4 - Gün
Eğitim Saatleri: 09:30 - 16:00
Eğitim Bedeli: 8.400.-TL + KDV
Şemsettin Akçay
Satış Pazarlama ve Inovasyon Mühendisi
Atölye çalışmalarında öğrendiğiniz bilgileri 12 ay boyunca tümüyle uygular, üzerinize düşen görevleri yerine getirir, gerekli pratik çalışmaları yapar ve buna rağmen bir ilerleme elde edememezseniz, ödediğiniz ücreti tümüyle iade ediyoruz. Bu yaklaşımdan yararlanmak için geri bildirim anketimizi doldurmanız yeterlidir. % 100 memnuniyet garantisi bizim size taahhüdümüzdür.
Atölye çalışmalarına Ön Kayıt yapmak veya detaylı bilgi almak için aşağıdaki formu kullanabilirsiniz.